İsrail'in 81 günlük ablukasının ardından ilk yardım TIR'ları Gazze'ye girdi
Gazze'deki hükümet, İsrail'in 81 günlük ablukasının ardından ilk kez yardım TIR'larının Gazze'ye girdiğini açıkladı. DSÖ'ye göre, yardım girişleri "okyanusta bir damla".

Gazze’deki hükümetin Medya Ofisi, İsrail’in uyguladığı 81 günlük ablukanın ardından ilk kez, çoğunluğu uluslararası ve sivil toplum kuruluşlarına tahsis edilen 87 yardım tırının bölgeye giriş yaptığını duyurdu.
Gazze hükümeti Medya Ofisi Müdürü İsmail es-Sevabite, Anadolu Ajansı (AA) muhabirine yaptığı açıklamada, "Şu ana kadar 87 yardım tırı Gazze’ye giriş yaptı. Bu, 81 günlük ablukanın ardından ilk giriş oldu" dedi. Sevabite, yardımların insani ihtiyaçları karşılamak amacıyla uluslararası ve yerel kuruluşlar aracılığıyla dağıtılmak üzere gönderildiğini belirtti.
"75 TIR GÜNEY VE ORTA KESİMLERDEKİ FIRINLARA UN TAŞIDI"
Öte yandan, Gazze Özel Nakliyeciler Derneği Başkanı Nahid Şuhaybir, AA’ya yaptığı açıklamada, yardım taşıyan tır sayısının 92 olduğunu söyledi.
Şuhaybir, "TIR'lardan 75’i güney ve orta kesimlerdeki fırınlara un taşıdı. Yardımlar Kerem Ebu Salim Sınır Kapısı üzerinden ulaştırıldı" diye konuştu.
Gazze ve kuzey bölgelerine yardım ulaştırmak için kullanılan Netzarim Koridoru üzerinden herhangi bir geçişin sağlanamadığını, İsrail ordusunun bu güzergahı kapattığını ifade eden Şuhaybir, ayrıca, 12 tırın UNICEF’e ait çocuklar için besleyici ek gıdalar taşıdığını ve bunların Deyr el-Belah kentine indirildiğini, beş tırın ise BAE tarafından gönderilen şeker ve çeşitli gıda maddeleri taşıdığını aktardı.
DSÖ: SAĞLIK ALANINDAKİ DURUM KÖTÜYE GİDİYOR
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Filistin Temsilcisi Rik Peeperkorn da DSÖ'nün en üst karar alma organı Dünya Sağlık Asamblesi'nin (DSA) 78'inci toplantısına katılmak üzere geldiği Cenevre'de, Gazze'deki duruma ilişkin AA muhabirine değerlendirmelerde bulundu.
Geçen hafta bir misyon için Gazze'de bulunduğunu ve durumun anlaşılmayacak derecede olduğunu kaydeden Peeperkorn, "Her zaman buradaki durumun daha kötü olamayacağını düşünüyorsunuz ancak daha da kötüye gidiyor. Son birkaç haftadır yüzlerce can kaybının yaşandığını gördük. (İsrail tarafından) Şu anda devam eden saldırılar nedeniyle birçok insan öldü. Geçen hafta boyunca birçok kişi yerinden edildi, bu sayı 35-40 bine yakındı. Marttan bu yana yarım milyondan fazla kişi yeniden yerinden edildi" dedi.
Peeperkorn, sağlık alanındaki durumun da kötüye gittiğine işaret ederek, geçen hafta Gazze'nin güneyinden kuzeyine yardım malzemeleri taşıdıklarını ve ulaştıkları hastanelerdeki durumun tıbbi malzeme ve bakım açısından çok kritik olduğunu bildirdi.
Gazze'nin kuzeyindeki Kemal Advan Hastanesi ile Hasta Dostları Hastanesinin yetersiz beslenmeyle ilgili sorun yaşayan hastaları desteklediğine işaret eden Peeperkorn, "Her iki hastane de her gün 200 ila 350 çocuğa (açlık nedeniyle) sağlık amaçlı tarama yaptıklarını söylüyor. Son bir haftada yaygın akut yetersiz beslenmede artan bir oran görüyorlar" dedi.
Peeperkorn, BM kurumları ve insani yardım kuruluşlarının dahil olduğu Entegre Gıda Güvenliği Aşama Sınıflandırması'nın (IPC) Gazze'de yaşanan kıtlıkla ilgili son raporuna dikkati çekerek, "Açlık ciddi bir sorun ve IPC raporu çok açıktı. Eğer durum böyle devam ederse önümüzdeki 4 veya 5 ay içinde tüm Gazze nüfusu etkilenecek" dedi.
DSÖ'YE GÖRE, YARDIM GİRİŞLERİ YETERSİZ
Gazze genelindeki hastanelere yönelik saldırıların sürdüğüne dikkat çeken Peeperkorn, birçok hastaneye yardımların ulaşmadığını söyledi.
Peeperkorn, İsrail'in 11 haftalık aranın ardından Gazze'ye yardımların ulaştırılmasını "geçici" ve "sınırlı" olarak yeniden başlattığını bildirmesiyle bazı yardım tırlarının Gazze'ye girişine izin verildiğini dile getirdi.
Bunun ihtiyacı karşılamayacağına işaret eden Peeperkorn, "Bu, okyanusta bir damla, kesinlikle yetersiz ve çok daha fazlasına ihtiyaç var. BM ve insani yardım ortaklarının gıda, temizlik ve sağlık söz konusu olduğunda uyguladığı bir sistemleri var. Ateşkes sırasında işe yaradığını kanıtlayan, Gazze'nin her yerine ulaşan bir sistem. Şu anda uygulanan bir plan var. O halde BM ve insani yardım ortaklarının işlerini yapmalarına, yardımları ihtiyaç duyulan yerlere ve insanlara yardımların insani ilkelere bağlı kalarak ulaştırmalarına izin verilsin" dedi.
Peeperkorn, İsrail'in Gazze’de değiştirmeyi ve kontrol altında tutmayı hedeflediği yardım dağıtım planına da değinerek BM'nin her düzeyde çok açık bir sisteme sahip olduğunu kaydetti.
"İnsani destek ve yardım dağıtımı, yeterli yardımın nerede olursa olsun tüm insanlara ulaşmasını sağlayarak bir dizi insani ilkeye uymak zorunda" ifadesini kullanan Peeperkorn, "sözde dağıtım noktalarına" ulaşamayan savunmasız insanları yardımsız bırakmamak gerektiğini söyledi.
Peeperkorn, "Bir sistem var. Başarısı kanıtlanmış bir plan var. Bu yüzden bize yardım edin, BM'ye ve ortaklara bu planı uygulamaları için yardım edin" diye konuştu.
GAZZELİLERİN İÇME SUYUNA ULAŞMASI "NEREDEYSE İMKANSIZ"
Öte yandan, İsrail ordusunun 7 Ekim 2023'ten bu yana Gazze Şeridi'nde evler, okullar ve hastanelerin yanı sıra su şebekeleri, boru hatları, kuyular, deniz suyu arıtma tesisleri gibi sivil altyapıyı da hedef alması Filistinlilerin temiz ve güvenli suya ulaşmasını "neredeyse imkansız" hale getirdi.
İsrail'in yaklaşık 20 aydır saldırılarını giderek şiddetlendirdiği Gazze Şeridi'nde kamplarda kalan yerinden edilmiş Filistinliler, insani kullanıma uygun olan az miktardaki suya erişebilmek için saatlerce uzun kuyruklarda bekliyor.
Nüfusu 2,3 milyon olan Gazze'de kişi başına düşen su tüketim oranı 7 Ekim öncesindeki 84,6 litreden "3 ile 5 litre" arasına düştü.
Dünya Sağlık Örgütü'nün (DSÖ) acil durumlarda kişi başına düşen günlük su miktarını 20 litre olarak değerlendirdiği göz önüne alındığında, bu düşüş Gazze'deki su ihtiyacının "felaket boyutlarda" olduğunu gösteriyor.
Gazze Şeridi'nde İsrail saldırıları sebebiyle yerinden edilen çok sayıda Filistinlinin, temel temizlik malzemelerinin dahi zor bulunduğu kalabalık barınaklarda kaldığı göz önüne alındığında su tüketim miktarındaki bu düşüş kişisel hijyene ve toplum sağlığına doğrudan etki ediyor ve hastalıkların yayılmasına neden oluyor.
Ayrıca, temiz içme suyu eksikliği de dehidrasyon ve böbrek hastalıklarına yol açabiliyor.
GAZZE'NİN GÜNLÜK EN AZ 500 YARDIM TIRINA İHTİYACI VAR
Hükümetin Medya Ofisi, Gazze'nin günlük olarak en az 500 yardım ve 50 yakıt tırına acil şekilde ihtiyaç duyduğunu vurgulayarak İsrail’in sınır kapılarını kapatmasının kıtlığı derinleştirdiğini belirtmişti.
Avusturya Dışişleri Bakanı Beate Meinl-Reisinger, dün, Avrupa Birliği'nin (AB) İsrail'e ticari imtiyazlar tanıyan ortaklık anlaşmasını gözden geçirme kararını desteklediğini belirterek, Gazze'deki durumun dayanılmaz boyutta olduğunu ifade etmişti.
Aynı günün ilerleyen saatlerinde Gazze Hükümeti, İsrail’in Kerem Ebu Salim Sınır Kapısı’nda bekleyen yardım TIR'larının geçişini üçüncü gününde de engellediğini ve bu durumun uluslararası taahhütlere aykırı olduğunu açıklamıştı.
Gazze Şeridi’nde sivillere yönelik saldırılarını yoğunlaştıran İsrail ordusu, işgali genişletip kalıcı hale getirecek kara saldırılarına başladığını duyurmuştu.
İsrail ordusu, Gazze'nin özellikle kuzeyi ve diğer bölgelerde Filistinlilere saldırı tehdidi içeren ve güneye gitmelerini emreden ilanları havadan atmıştı.
Birleşmiş Milletler, insan hakları örgütleri ve uluslararası yardım kuruluşları, İsrail ordusunun söz konusu kara saldırısının zaten felaket halindeki insani durumu daha da kötüleştireceği uyarısı yapmıştı.
İsrail'in Gazze Şeridi'nin güneyinde Filistinlileri sürdükten sonra sınırlı miktarda insani yardım dağıtacağı "toplama kampları" kurduğu, İsrail basınına yansımıştı. İsrail ordusunun, güneydeki Refah kentinde geniş alanları düzleyerek bunun için hazırladığı uydu görüntüleriyle ortaya çıkmıştı.
- Etiketler :
- Haberler -
- İsrail
- Filistin
- Gazze